Türk Eğitim Sendikası 1 Nolu Şube olarak bugün haksız ve çirkin, bilgisizce bir karalama kampanyasına tepki gösterme sorumluluğumuzu yerine getiriyoruz.

Değerli basın mensupları ve …
Türk Eğitim Sendikası 1 Nolu Şube olarak bugün haksız ve çirkin, bilgisizce bir karalama kampanyasına tepki gösterme sorumluluğumuzu yerine getiriyoruz. Zira söz konusu kara kampanya hem şehrimiz Kocaeli hem de tüm Türkiye’nin eğitim ve sanat ortamını ilgilendirmektedir. Büyük Türk Milleti’nin uluslararası sanat alanında, tüm dünyaya içinden çıkarıp yetiştirdiği yeteneklerin neler başarabildiğini göstermek için devletimiz emsalsiz sanat kurumları olarak konservatuvarlarımızı kurmuştur. Bu kurumlar en yetenekli Türk gençlerini seçmek ve onları dünya normlarında bir metodoloji ile profesyonel alana yetiştirmekle yükümlüdür. Bildiğiniz ve takip ettiğiniz üzere Kocaeli Üniversitesi Devlet Konservatuvarı akademisyenlerimizin, hem yetiştirdiği gençlerin uluslararası müzik yarışmalarında aldıkları üstün dereceler ile bizleri gururlandırmakta hem de bünyesindeki orkestrasının başarılı konserleri ile de şehrimizin sanat yaşamında önemli bir rol oynamakta ve bununla birlikte öğrencileri hem yurtdışı hem de yurtiçi konservatuvarlarda, orkestralarda kabul görmektedir.

Kocaeli Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Müzik ve Bale Ortaokulu 5. Sınıf Özel Yetenek Giriş Sınavı 28 – 29 Ağustos 2023 tarihlerinde yapıldı. Sınava 20 öğrenci başvurdu ve adaylardan hiçbiri alınması gereken 70 puan ve üstüne ulaşamayarak elendi. Bu durum sonrasında bir yerel gazetede velilerin kimi iddialarını dillendiren bir haber yapıldı. Özetle veliler sınavın, konservatuvarın ekonomik koşulları nedeniyle öğrenci almak istemediğinden yönetmelik dışı yapıldığını iddia ediyor. Bahsi geçen yönetmelik dışı sınav yapıldığı iddiası sınav yönergesinin etraflıca okunup anlaşılamamış olmasından kaynaklanıyor. Yaptığımız inceleme yönergenin tartışmaya imkan vermeyecek şekilde apaçık olduğunu belirledik. Bununla birlikte Türkiye Cumhuriyeti’nin hiçbir devlet kurumu köklü devlet geleneklerimiz gereği maddi zorluklar içerisinde bırakılmaz. Velilerin böyle bir fikre sahip olmalarının dayanakları nedir? Hangi yayın yada bildiride bu vardır? Devlet Konservatuvarı’ nın kadrolu öğretim elemanlarıyla ders yüklerini rahatlıkla karşılamakta olduğu, üstüne üstlük akademik ünvanları oldukça yüksek öğretim üyeleri ile de daha orta öğrenim aşamasında öğrencilerine akademik bir yetkinlikle yaklaşmakta olduğu tarafımızca gözlemlenmektedir. Yetiştirdiği öğrencileri referansı olacak bir kurum aday öğrencilerine kumpas yaparak yetenekleri üst düzey olan öğrencilerin eğitim haklarını ellerinden alacak, sanıyoruz ki dedikodu hastalığı artık bazılarının da desteklediği beklediği sonuçları alamayanyan kimilerinin intikam silahına dönüşmüş. Konservatuvarın sınavlara ilişkin yönetmeliklerini incelediğimizde her aşamanın apaçık olduğunu, üstelik sınavların kamera ile de kayda alındığını öğreniyoruz. Konu incelendiğinde hamasi söylemler dışında gerçek olması muhtemel bir iddia ile karşılaşmıyoruz. Sorulan soruların çok uzun olduğunu iddia etmeleri velilerin soruların onların çocuklarının yeteneklerine göre hazırlanması gerektiğine inandıklarını gösteriyor. Oysa ki özel yetenek gerektiren bir eğitim süreci belli bir yetenek düzeyini gerektirir. Çocuklarımızın başarılı olmaları için her alanda olmaları gereken bir seviye vardır ve bu seviyeye ulaşılamamışsa kurumları Türk Milleti nazarında itibarsızlaştırmaya çalışmak yerine bir itirazınız varsa hukuk yoluna gidersiniz, sınav kayıt altında, kayıtlar ortada ve hukuk denetimine açıktır.

Bu sınavın ardından her yıl olduğu gibi Kocaeli Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Müzik ve Bale Ortaokulu ile Müzik ve Sahne Sanatları Lisesi Ara Sınıf Öğrenci Kabul Sınavı 1 Eylül 2023 tarihinde yapıldı. Çok daha zor ve öğrencilerin girecekleri sınıfa kadar olan tüm müfredattan sorumlu oldukları bu sınavdan 4 öğrenci başarı ile geçti ve başvurdukları sınıflara kabul edildiler ve yine bu sınavlarda kamera ile kayda alındı. Nedense adayların başarılı olmadığı sınav sonuçlarına ilişkin kara iddiaları sayfalarına taşıyan basın ve iddia sahibleri bu zor sınavda başarılı olan 4 adayın kabul edildiği sınavın sonuçlarını görmezden geldiler.
Yine bu sınavın ardından 4 ve 5 Eylül tarihlerinde lisans seviyesinde KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ DEVLET KONSERVATUVARI
MÜZİK BÖLÜMÜ
ÖZEL YETENEK GİRİŞ SINAVI yapıldı. Bu sınav lisans bölümüne öğrenci alacağından adayların konservatuvarın tüm orta ve lise müfredatından sorumlu oldukları bir sınavdır. Yani konservatuvarda 8 yıl eğitim görmüş bir mezun ile aynı seviyede olmalısınız. Çok nadir başarılı olunan bir sınavdır ve bu sene kimse sınavı kazanamamıştır, bunun üzerine yine yerel basında beli ve öğrencilerin sınavın çok zor olduğuna ilişkin ve çok yetenekli olan öğrencilerin kabul edilmediğine ilişkin haber çıkmıştır. Sınav öncesi yönergeyle belirtilmesine rağmen adaylar haberde nota ismi istenmesini eleştirmişler ama başvurdukları sınavın orta öğrenim 5. Sınıf seviyesi değil lisans seviyesi olduğunun bilincinde olamamışlardır. 5. Sınıfa girişte ham ve işlenecek yetenek aranırken lisans sınavında ise seviye aranmaktadır.

Özetle tekrarlamak gerekirse, konservatuvarların kuruluş amacı ülkemizin ihtiyaç duyduğu sanatçıları yetiştirmektir. Bizlerin müziğe ilgi duymamız, bir enstrüman çalıyor olmamız konservatuvara kabul edilmemiz için yeterli değildir, işlenip konservatuvarın güç eğitimini tamamlayabilecek derecede bir yeteneğe sahip olmamız gerekir, elbette hepimizin çocukları değerlidir ve onlar aynı zamanda Türk Milleti’nin evlatlarıdır, onların zorlanmadan başarıyla eğitim alacakları alanları bulmak bizim sorumluluğumuzdadır ve konservatuvarımız bunu başarıyla yaptığını sahneledikleri performanslarla bize göstermektedir. Kamuoyu şunu bilmelidir ki bizler Türk Milleti’ne ait olan başarılı akademisyenlerimizin kurumlarımızın bir takım yetersiz bilgi sahibi ve bilim ile azami insaftan yoksun kampanyalarla yıprattırmayacağız. Akademiler ve akademisyenlerin haysiyetlerine saldırıda bulunmak böylesine kolay olmamalı, bununla birlikte haysiyet cellatlığına soyunan kurumlar ile bireylerin de hukuk tarafından denetleneceği yapıların oluşturulması şarttır. Seçici ve objektif sınavlarla ülkesine hizmet eden kurum ve akademisyenler üzerinde psikolojik baskı kurmayı hedefleyen tüm saldırıların karşısındayız. Kocaeli Üniversitesi Devlet Konservatuvarı da bu ülkü doğrultusunda, tüm akademik personeli ve tüzel kişiliği ile desteğimizi hissetmelidirler, sürecin her aşamada takipçi olacağız, yalnız değiller…
Yaşar Şanlı
Türk Eğitim Sen Kocaeli 1 Nolu Şube Başkanı